Venöz Ülser

Venöz Ülser

Venöz ülser nedir? Sık görülen bir hastalık mıdır? 
Venöz ülser, bacak toplardamarlarındaki yetmezlik nedeniyle genellikle ayak bileği çevresi ve bacakta açılan yaradır. Halk arasında varis yarası olarak da bilinmektedir. Bu yaralar genelde çok zor iyileşir ve tekrarlayabilir. 
Hastalığın genel olarak görülme sıklığı 1000’de 1 ile 4 arasında değişmektedir ancak yaşla görülme sıklığı da artar. Genç yaşlarda kadın ve erkeklerde eşit görülse de 40 yaş üstünde kadınlarda daha sıktır. 

Bu yaralar neden olur? 
Toplardamarlar oksijeni azalmış olan kanı kalbe geri getiren damarlardır. Ancak aktif bir kasılma ve pompalama sistemi yoktur. Bu nedenle kanın yerçekimi etkisi ile geri kaçmasını engellemek için damar içinde kapakçıklar bulunur. Venöz ülserlerin, bu kapakçıkların yapısında bozukluk nedeniyle geliştiği düşünülmektedir.   
Kapkçıkların yapılarınıdaki bozulma çeşitli nedenler kimi zaman da yaş ile olur. Kanın kalbe dönüşü bozulur ve bacak damarlarında göllenmeye başlar. Bu, toplardamar içinde basınç artışına sebep olur. Sürekli yüksek basınç nedeni ile dokularda ve özellikle bacak derisinde bozulma,dei  varisler, şişlikler son olarak da bacaklarda yaralar (venöz ülser) oluşur. 

Kimlerde venöz ülser gelişme riski daha fazladır? 
Bazı durumlarda venöz ülser görülme sıklığı artar. Bunlar: 

* İleri yaş 
* Obezite 
* Hipertansiyon 
* Diyabet 
* Kalp Yetmezliği 
* Böbrek Yetmezliği 
* Düşük sosyoekonomik düzey 
* Geçirilmiş bacak travmaları 
* Venöz tromboz geçirmiş olmak, olarak sıralanabilir. 

Venöz ülserlerin özellikleri ve belirtileri nelerdir? 
Hastalığın ilk belirtisi genellikle ayak bileği iç kısmında ve bacak ön yüzünde olan şişliktir (ödemdir). Eğer şişliğin bulunduğu bölgeye parmağımızla bastırırsak parmağımız içe doğru gider ve çukur oluşur. Bu çukurluk parmağımızı kaldırdıktan sonra da kalır. Yine bu bölgede kaşıntı, variköz damar genişlemeleri olabilir. Yaralar, genelde bacakta venöz basıncın en yüksek olduğu, diz altında ve özellikle bileklerin üzerinde (tozluk kısmı olarak da bilinir) olur. Yara genellikle pembe/kırmızı renkte ve akıntılı olup kenarları düzensizdir. Yaranın etrafı kahverengi kalınlaşmış deri ile çevrilidir ve kepeklenme görülebilir. Hastaların ayak ve topukları genelde normaldir. Hafif ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Ağrı ve şişlik bacağın yüksekte tutulmasıyla azalabilir. Ülserler iyileşirken iz bırakır ve tekrarlayabilir. 

RESİMLER: Venöz ülser yaraları 
Venöz ülser tanısı nasıl konur? 
Öncelikle fizik muayene yapılır. Hastanın daha önce venlerinde pıhtı, varis ameliyatı veya girişim ve ailede benzer bir durumun varlığı sorgulanır. Bu bilgiler ışığında venöz ülser düşünülürse tanı görüntüleme yöntemleri ile desteklenir. 
Bu görüntüleme yöntemleri nelerdir? 
En sık faydalanılan yöntem doppler ultrasonografidir. Bu yöntem ile bacaktaki venler tıkanıklık ve kaçak yönünden değerlendirilir. Özellikle de yara tabanı ve çevresindeki venlerde kaçak olup olmadığına bakılır. 
Çok nadir olarak MR, BT venografi gibi detaylı görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. 
Yaralar nasıl tedavi edilir? 
Tedavi iki amaç vardır. Başta mevcut yaranın iyileştirilmesi, sonrasında ise yeni bir yaranın açılmasını engellemek amaçlanır. 
Yaranın iyileşmesi için yara bakımı ve çok katlı kompresyon bandajı esastır. Yara bakımı hekimin önerdiği şekilde düzenli aralıklarla yapılmalıdır. Kompresyon bandajı da hekimin uygun gördüğü sıklıkta eğitimli ve deneyimli bir sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır. 
Altta yatan nedenin tedavisi ise meydana gelmiş olan toplardamar sorununun ortadan kaldırılması ile mümkündür. Bunun için uygun görülen hastalara operasyon önerilebilir. Pek çok hastaya da varis çorabı önerilmektedir. 

Resimler: Çok katlı bandaj ve uygulanması 
  
Venöz ülserli hastada tedavi yapılmaz ise ne olur? 
Venöz ülser tedavi edilmediği takdirde ilerleyen bir hastalıktır. Eğer uygun tedavi yapılmazsa yara genişleyebilir ve infekte olabilir. Bunun sonucunda yara daha derin dokulara, hatta kemiğe kadar ilerleyebilir.

Yara iyileştikten sonra yeniden açılmaması için ne yapmak gerekir? 
Varis çorabı kullanılmalıdır. Çorap giymeyenlerde 5 yıl içinde tekrar yara açılma riski %69 iken, çorap giyenlerde bu oran %32’dir. Bu hastaların mutlaka varis çorabı kullanmayı bir alışkanlık haline getirmesi gerekir. 
Ayrıca günlük hayatta dikkat edilmesi gereken bazı durumlar da vardır. Bunlar hem hastanın hayat kalitesini artırır hem de yeni bir yaraya karşı hastayı korur: 
*         Mutlaka sigara bırakılmalıdır. 
*         Kilolu hastaların kilo vermesi gereklidir. 
*         Ayakta sabit durmaktan kaçınılmalı; yürüyüşler yapılmalıdır. 
*         Uzun süre ayakta kalınan bir günün ardından en az 10-15 dakika bacaklar yukarı kaldırılmalı, duvara vs… dayayıp uzanılmalıdır. 
*         Kan dolaşımını rahatlatmak için geniş kıyafetler giymelidir. 
*         Çorap lastiklerinin bacak ve ayakları sıkmamasına dikkat edilmelidir. (Bu bölgelerde yara oluşabilir.) 
*         Evdeyken (tv izlerken vs…) bacakları sarkıtarak oturmak yerine bacakları uzatarak oturmak tercih edilmelidir. 
*         Hekimin önerisi doğrultusunda varis çorabı kullanılmalıdır. 
*         Varis çorabı pek çok kişi tarafından yanlış kullanılmaktadır. Varis çorabı hastanın toplardamarlarının en boş olduğu aşamada giyilmelidir. Öncelikle hasta yatağa yatmalı ve bacağını 5-10 dakika yukarı kaldırmalıdır. Ardından varis çorabını giymelidir. Gün içinde ayakta kaldığı süre içinde varis çorabı ile dolaşmalıdır. Gece yatarken çorabın giyilmesi gerekli değildir. 
*         Bacak kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapılmalıdır. 
*         Hekim tarafından verilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.

Venöz yetmezlik hastalarının günlük olarak yapabileceği egzersizler nelerdir? 
Bu egzersizler bacak ve baldırda bulunan kas pompasının kullanılarak toplardamarların içinde bulunan kanın kalbe dönüşünü arttıran hareketlerdir.  Bu hareketler aynı zamanda varis oluşumunu da engellemektedir.

1. Sırt üstü rahat ve yumuşak bir yere yatın ve ellerinizi boynunuzun arkasında birleştirin. Ayaklarınız gergin olacak şekilde uzatın ve dizlerinizi karnınıza doğru bükün. Bu pozisyondayken bacaklarınızı gergin olacak şekilde yukarı doğru uzatın ve yavaş olarak başlangıç pozisyonuna dönün. Bu egzersizi 5-20 defa tekrarlayın. 

2. Bacaklarınız minder üzerindeyken sırt üstü yatın. Ayak parmaklarınızı katlayın ve zorlayarak sonuna kadar açın. Parmaklarınızı açıp kapatarak bir dakika boyunca bu hareketi yapın. 

3. Oturur pozisyonda veya seyahatteyseniz her iki ayak parmaklarınızın üzerinde yükselip geri aynı pozisyona getirin. Bu pozisyonu gün içinde en az 5 dakika boyunca yapınız. 

4. Yine oturur pozisyondayken bacaklarınızı ileri doğru uzatıp kalçalarınızla aynı veya daha yüksek hizaya getirip tekrar aynı pozisyona getirin. Bu pozisyonu da yine gün içinde en az 5 dakika boyunca yapınız.